5 Kasım 2009 Perşembe
Şakacı Cumhuriyet Çocukları
Cumhuriyetin 86. yıldönümünün kutlandığı o gün neler oldu?
Yabancı liderlerle şapır şupur öpüşen hükümet lideri, muhalif gördüğü siyasi liderin ve silahlı liderin elini sıkmadı...
Bir ara göz göze geldiler, besin değeri düşük dondurulmuş gülümsemeyle yetindiler…
Fanatiği olduğu takımın her golünden sonra göbek attığı söylenen eski bir paşa, karşılaştığı savcıya, “Beni almaya mı geldiniz?” diyerek şaka yaptı ve en çok kendisi güldü...
Muhalif siyasi lider, Anıtkabir’de hükümet liderine şaka yollu, “Sizin ne yapacağınız belli olmaz!” diyerek, erken seçim planlarından haberdar olduğunu ima etti...
Bunu duyan hükümet lideri, “Evet haklısınız, her şey olabilir” diyerek niyetini belli etmemeye çalıştı...
Taze gülümseme yaratamayınca, yine dondurulmuş gülümseme kullandılar.
Yeniçeri ordusu karşıtı, kısmi demokrasinin yılmaz askeri bir profesör, bundan sonraki ordunun, Nizam-ı Cedit ordusu gibi olmasını temenni etti. Apo’nun hangi orduda paşalığa yükseleceği böylece anlaşılmış oldu...
Ay sonu çekleri karşılıksız çıkan bir KOBİ erbabı, oy verdiği lider Cumhuriyet Bayramı gerginliğinden galip çıktığı takdirde, çeklerinin ödenebileceğini umdu...
Romancılığı bırakan bir müzisyen kaleme aldığı köşe yazısında, “12 Eylül’ün ruhu Türkiye’yi gölgelemeye devam ediyor” dedi, 86. Cumhuriyet Bayramı’nda estirilen 12 Eylül öncesi ruhunun kalıcı karanlığını okuyucularına fark ettiremeden...
Yağmur yağıyordu, hayata ıslak imzasını hiç atamamış karamsar şemsiyeli bir emekli, bankta oturmaktaydı. Onun şakacı bir hali yoktu...
Derbi maçı sonrasında düşman kamplara bölünmüş kulüp yöneticileri, kendi futbol cumhuriyetlerinin holiganlarını kollayabilmenin peşindeydi...
Dalgın bürokratik erkek davetli tokalaşmayınca, Cumhurbaşkanı eşinin eli havada kaldı...
Erbakan kızdı: Bu kadar kutlamaya ne gerek vardı?
Olağan görüşme özürlü zirveciler, 24 saatte dört resmi, bir özel görüşme yaparak bayramdan anlam eksilttiler...
Bakü ve Tel Aviv’deki kutlamalar planlandığı gibi sönük geçti...
Unutulmuş 12 Eylül öncesi ruhu, unutulmaz 12 Eylül ruhunu, çok ama çok kıskandı. Çünkü birlikte anılmayı fazlasıyla hak etmişlerdi...
Ali Sefünç
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
id="wobsbn"> Web Analytics
!>!>
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder