25 Nisan 2011 Pazartesi
Nafile Ayaklanma Diyaloğu
“Ayak fetişisti misin?”
“Hayır, ağzından yel alsın…”
“Ama gözlerini ayaklarımdan ayırmıyorsun…”
“Halk ayaklanmalarına odaklanabilmek için…”
“Odaklanabildin mi bari?”
“Hayır, senin ayaklar da işe yaramadı…”
“Başka ayakları da mı denedin?”
“Evet, denedim…”
“Pes doğrusu… Derdin ne kardeşim?”
“Şeyi merak ediyorum…”
“Neyi?”
“Ne olacak bu ayaklanan ulusların hali?”
“Küresel şirketlere sormak lazım…”
“Ne alaka?”
“Ulusların değil, şirketlerin dünyasında yaşıyoruz ya…”
“CEO tanıdığın var mı? Beni işe alırlar mı?”
“Birilerini işten atarlarsa, belki…”
“Ayaklanan insanlar çok kızgın be abi…”
“Kızarlar tabii, yıllardır ekonomik tecavüze uğruyorlar…”
“Onlar da mı dekolte giyiniyordu yoksa?”
“Hayır, hep kapalıydılar?”
“Tecavüz sebebi ne?”
“Kaynaklarına sahip çıkamayanlar, tecavüzcü takımının gözüne çıplak görünür genellikle…”
“O tip tecavüzcüler de iyi hal indiriminden yararlanır mı?”
“Sömürü tarihini incelersek, evet…”
“Ayaklanmada başarı kazanmanın sırrı nedir sence?”
“Önce meydanlara inecek toplam ayak sayısına bakmak lazım…”
“Bu nasıl hesaplanır?”
“Aç ve işsizlerin toplamını ikiyle çarparak…”
“Neden ikiyle çarpılmalı?”
“İnsanlar iki ayaklıdır ya…”
“Müthiş zekisin abi… Bundan böyle nüfus sayımı yerine ayak sayımı yapsınlar bence… Çıkan sayıyı sonra ikiye bölerler…”
“Valla sen de çok zekisin, maşallah…”
“Dünyada en çok ayaklı ülke hangisidir?”
“Çin’dir…”
“Ayaklanma yaşanırsa, Çin de domino taşına benzer mi?”
“Domino taşı hafif kalır, dünyaya çarpacak göktaşına benzetmek daha doğru…”
“Devrimler çağına girdik galiba…”
“Henüz hiçbir yerde devrim olduğu yok…”
“Mısır’daki ne peki?”
“Sadece devirme…”
“Devirmeyi de nerden çıkarıyorsun abi?”
“Çünkü devrilenin yerine ne konacağı bellisiz…”
“Fransız Devrimi gibi sanmıştım…”
“Şimdilik, Arap Devirmesi gibi…”
“Birden canım sıkıldı… Devrik Arap Liderleri Toplantısı’nın ilki nerde yapılır sence?”
“Çok mu önemli?”
“İkinci el lider piyasası kurulur mu? Akdeniz oyunları ertelenir mi?”“Bunları boş ver, ayaklanmalardan alınacak asıl derslere odaklan…”
“Başım ağrıyor… Dersimi başka zaman alabilir miyim?”
“Olmaz… Sohbet yarım kalır…”
“Üşümeye de başladım…”
“Ayağını yorganına göre uzatacaksın…”
“Acayip güzelmiş, ayakkabıyı nerden aldın abi?”
“Ayak oyunlarına gelmeyeceksin…”
“Ayakkabının bağı çözülmüş sanki…”
“Öz kaynaklarını ayak bağı gibi görmeyeceksin…”
“Kaç numara giyiyorsun? 41’se, ver bir deneyeyim…”
“Mısır’a pirince giderken, Libya’daki bulgurdan olmayacaksın…”
“Ekose çorabını da çok beğendim… Şimdi sen onu bana denetmezsin korkarım…”
“Denetmem… Hijyene önem veririm…”
“Oysa ayaklarımı daha bu sabah yıkamıştım…”
“Başa örülen çoraplar yerine, ayağa örülenleri tercih edeceksin…”
“Bunları aklımda tutmam çok zor… Keşke daha kısa anlatsaydın…”
“Tek bir sözü aklında tutabilir misin peki?”
“Tabii ki tutarım…”
“Akılsız başın derdini, ayaklar çeker…”
“Bunu bilmeyen mi var abi?”
“Anlayan var mı?”
“Kimin anladığını nasıl anlayacağım?”
“Gittiği yola bakacaksın…”
“İma yoluyla Navigasyon cihazı mı öneriyorsun yani? Yayalar için ucuz fiyatlısı çıkmış mıdır?”
“Karşımda neden kıvranıyorsun böyle?”
“Çok sıkıştım be abi, acilen ayakyoluna gitmem lazım… Hadi bana eyvallah…”
“Hadi sana yallah…”
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
id="wobsbn"> Web Analytics
!>!>
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder